XX. Yüzyılın ilk yarısında yapılmış olduğu öngörülmektedir. Gerek kullanılan ahşabın durumu gerekse yapım tekniği ve mimari veriler de bu tarihlemeyi kanıtlar niteliktedir. Şimdiki yerine Süleyman Kartal sökerek taşımıştır.  Seki taşının yerine beton dökülmüştür. Ana cepheye paralel ve bitişik yerleştirilmiş ve nitelikli bir işçiliğe sahip olan merdivenle köşke çıkılmaktadır. Merdiven küçük bir sahanlıkla son bulmaktadır. Cephelerdeki özgün ahşap kuşaklar sonradan metal kuşakla desteklenmiştir. Bunun yanı sıra nadir olarak günümüze gelebilen ahşap mıhlı morsa başı da özgün yerinde görülmektedir.